Examples of using "Zwierzęta" in a sentence and their turkish translations:
hayvanlar mümkün oldu.
O, hayvanları sever.
Bunlar hayvanlar.
Tom hayvanları seviyor.
Tom hayvanları sevdi.
Sen hayvanları nasıl sınıflandıracaksın?
İnsanlar aptal hayvanlardır.
...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.
Benim çocuklarım hayvanları gerçekten seviyor.
Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.
Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
Bazı hayvanlar yavrularını yerler.
gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.
Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.
Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.
Ödülü kim kazanacak? Her hayvan eşit doğmaz.
Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.
Dinozor yumurtaları mı? İmkansız. Bu hayvanlar çoktan tükenmişler.
Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.
Hayvanlar çok küçük kafeslerde tutuluyor.
O, yılanlar gibi, garip hayvanları seviyor.
Bu hayvanların da yakalandıkları bir şey.
Vaha su demektir ve suyun olduğu yerde yaratıklar bulunur.
Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.
Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.
Bazı yerleri de ele geçirmeye başlamışlardır.
Mars'taki hayvanat bahçelerinde dünyadan hayvanlar var.
Yağmur ormanı memelilerinin üçte ikisi gececidir.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.
ve zamanın ötesine geçebilmelerine saygı ve hayranlık duyun. Altyazı çevirmeni: Levent Aladağ
Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER
Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.
İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.
Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.
Bazı insanların yerel hayvanat bahçesindeki bazı hayvanları öldürdüğü ve yediği bildirildi.
Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.
Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.