Examples of using "Wszystkim" in a sentence and their turkish translations:
Herkese anlat.
Merhaba, herkes!
Herkese selam.
Herkese iyi geceler!
ulaşımı herkes için kolaylaştırıyor.
O herkese tanıdıktır.
Her şey daha iyi olacak.
Biz her şey hakkında konuştuk.
Hepinize iyi şanslar diliyorum.
Atomlar her şeyin içinde vardır.
Tom hepimize yardım etti.
İyi görünümlü insanlar ne giyerlerse giysinler iyi görünümlüdür.
Bu hepimize yardımcı olur.
Tom herkese işsiz olduğunu söyledi.
sondaj içinse çok geçerliydi.
Gece yarısı geldiğinde herkes soğuktan nasibini alıyor.
Her şeyden önce, yalan söyleme.
Yardım eden herkese teşekkür etmek istiyorum.
Bunu tanıdığın herkese yönlendir.
Sen benim için her şeysin, gerçekten.
Hepiniz üşüyor musunuz?
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Evli olduğumuzu herkese söyledi.
O onun için her şeydir.
Ben onun hepsini unutmak istiyorum.
Tom bunu hepimize açıklayacak.
Tüm istediğim sağlıktır.
Toplantının ne zaman olacağını herkese söyledin mi?
O, bahçedeki bütün çiçeklere isim koydu.
Senin söylediğin her şeyde hemfikirim.
Hepimiz çok susamıştık.
Toplantının nerede olacağını herkese söyledin mi?
Her şeyden önce, hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
Bugün geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Tom olan her şeyi biliyor.
Siyasi örgütümüzde hep birlikte tartıştığımız fikirleri
bu sırada izleyicinin hangi tarafta olduğumuzu bilmesine yarıyor.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.
Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.
Onun adı bu çevrede herkesçe bilinir.
Tom'un canı neden gittiğini herkese söylemek istemiyordu.
Tom olanlar hakkındaki her şeyi Mary'ye söyledi.
Mary'nin gülümseyen yüzü herkesin onun mutlu olduğunu bilmesine izin verdi.
Yer fıstığına alerjim olduğunu herkese söyle.
Toplantının nerede ve ne zaman olacağını herkese söyledin mi?
benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış
Bir hava alanı ve onunla bağlantılı bütün işleri düşünün.
Hepimize olanlar için Tom'u suçluyorum.
Şu anda normal zamanlarda olmadığımızı herkese hatırlatmak.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
Tom'un bütün istediği sekiz saatlik kesintisiz uykuydu.
Tüm bunun ne hakkında olduğunu bana söyler misin?
Oğlum bu aşamada su altındaki her şeyle çok ilgiliydi.
Ama bunun altında, buraya gelebilmek için
Tom ve Mary herkese Boston'da yaşamayı planladıklarını söylediler.
Bu müzik herkesin canını sıkıyor.
İnsan kendi kalbinden başka her şeyi kontrol eder.
Sevgin için teşekkür ederim. En çok da başkanlığım süresince
neredeyse hiç tarım arazisi olmayan bir ülke. Bu durum onları dünyanın hemen hemen her ülkesiyle
Tom daha iyi Fransızca konuşabilseydi gerçekten nasıl hissettiğini herkese söyleyebilirdi.
Tom her şeyin üstesinden gelebilir.
Şirketiniz öncelikli olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerikalı bir yerli ile İngilizce öğrenmek zorunda kalırsınız.
Sonuç olarak, bu makul.