Examples of using "ładnie" in a sentence and their turkish translations:
Bu güzel kokuyor.
O, oldukça güzel görünüyor.
Bugün dışarıda hava güzel, değil mi?
Güzel yer, ha?
O çok iyi şarkı söyleyebilir.
Bir şey güzel kokuyor.
- Bence güzel kokuyorsun.
- Bence güzel kokuyorsunuz.
Çok güzel kokuyorsun.
İyi görünümlü insanlar ne giyerlerse giysinler iyi görünümlüdür.
Bu armut güzel kokuyor.
Şu lamba güzel görünüyor.
Kısa saçla hoş görünüyorsun.
Yarın hava güzel olursa, piknik yapacağız.
Ne giyerse giysin o güzeldir.
Bu pek hoş kokmayacak ama serinlememe yardımcı olacaktır.
Bu çiçekler sadece güzel değil, aynı zamanda güzel kokuyorlar.
Bakma şeklini seviyorum.
Daha sonra da dostum koyuna güzelce sarılabilirim.
Bu elbise bana çok iyi uyuyor.