Examples of using "Własnego" in a sentence and their turkish translations:
Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin.
Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.
Tom kendi isminden nefret ediyordu.
Bunu kendi deneyimimden söyleyebilirim
O kendi gölgesinden korkuyor.
O, kendi hayatı pahasına onu kurtardı.
Belki de gerçekten kendine ait bir odası yoktur.
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
Tom belli ki kendi konuştuğunu duymaktan hoşlanıyor.
Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.
bu sadece onların kendi sağlıkları için değil,
Collins sözlüğü bu terimi "kendi ulusuna bağlılık" diye tanımlıyor
"Kaderimizi kendimiz yönetebiliriz." düşüncesi
Kendi güvenliğin için, sarhoş bir sürücüsü olan bir arabaya asla binme.