Translation of "Brata" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Brata" in a sentence and their turkish translations:

Mam brata.

Bir erkek kardeşim var.

Znam twojego brata.

Erkek kardeşini tanıyorum.

Mam jednego brata.

Bir erkek kardeşim var.

Mam brata bliźniaka.

Bir ikiz erkek kardeşim var.

Mam młodszego brata.

- Küçük bir erkek kardeşim var.
- Yaşça daha küçük bir erkek kardeşim var.

- Nie wiedziałem, że masz brata.
- Nie wiedziałam, że masz brata.

Bir erkek kardeşin olduğunu bilmiyordum.

- On jest kolegą mojego brata.
- On jest przyjacielem mojego brata.

O benim erkek kardeşimin arkadaşıdır.

Pobiegł aby dogonić brata.

Erkek kardeşine yetişmek için koştu.

Kocham cię jak brata.

Seni bir erkek kardeş gibi seviyorum

To jest mojego brata.

O, erkek kardeşimin.

Ona uwielbia starszego brata.

O, ağabeyine hayrandır.

Tom ma przyrodniego brata.

Tom'un bir üvey erkek kardeşi var.

Jestem dumny z brata.

Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.

Czy znasz jego brata?

Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?

To rower mojego brata.

- Bu bisiklet küçük kardeşime ait.
- Bu bisiklet küçük erkek kardeşime ait.

Tom ma brata architekta.

Tom'un mimar olan bir erkek kardeşi var.

Poczekaj na swojego brata.

Kardeşini bekle.

Klepnął swojego brata po ramieniu.

O, erkek kardeşinin omuza vurdu.

Został zabity przez własnego brata.

Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.

Poproszę brata, żeby mnie podwiózł.

Erkek kardeşimin beni götürmesini isteyeceğim.

Czy Tom ma starszego brata?

Tom'un bir ağabeyi var mı?

Bill jest zupełnie niepodobny do brata.

Bill kardeşinden tamamen farklıdır.

Piszę list elektroniczny do mojego brata.

Kardeşime bir e-posta yazıyorum.

Tom ma starszego brata imieniem John.

Tom'un John adında bir ağabeyi var.

Zawsze chciałem poznać twojego młodszego brata.

Küçük erkek kardeşinle her zaman tanışmak istedim.

Oddał krew, aby ocalić swojego brata.

O, erkek kardeşini kurtarmak için kan verdi.

W przeciwieństwie do brata nie umiem pływać.

Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.

Na początku wziąłem cię za twojego brata.

- Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.
- Başlangıçta seni erkek kardeşinle karıştırdım.
- Başlangıçta seni erkek kardeşine benzettim.

- Siostrzenica to córka siostry.
- Bratanica to córka brata.

Yeğen, bir erkek ya da kız kardeşin kızıdır.

- Nie mam brata lub siostry.
- Nie mam rodzeństwa.

Hiç erkek ya da kız kardeşim yok.

Nie mogę odróżnić od siebie Toma i jego młodszego brata.

Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.