Translation of "Słabo" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Słabo" in a sentence and their turkish translations:

On śpiewa słabo.

O, iyi şarkı söyleyemez.

Ale słabo widzą w ciemnościach,

Ama gece iyi göremediklerinden...

Czuję się dzisiaj trochę słabo.

Bugün biraz güçsüz hissediyorum.

Kate słabo mówi po chińsku.

Kate güçlükle Çince konuşuyor.

Źle się poruszała. Powoli, bardzo słabo.

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

Tom powiedział Mary, że słabo całowała.

Tom Mary'ye kötü bir öpücü olduğunu söyledi.

Na sam widok węża robi jej się słabo.

Bir sivrisineği sadece görmek onu hasta eder.

Wiesz, jak to jest, gdy zaczynasz być głodny. Jest ci słabo.

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

A wiesz, jak to jest, gdy zaczynasz być głodny. Czujesz się słabo.

Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

A wiesz, jak to jest, gdy zaczynasz być głodny. Czujesz się słabo.

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

W 2012 fundacja Himalayan Trust odznaczyła Pasanga Szerpę za jego wysiłek w budowę dróg w słabo rozwiniętym regionie Khumbu.

2012 yılında Himalayan Trust, az gelişmiş Khumbu bölgesinde usanmadan gerçekleştirdiği yol yapım çalışmaları için Pasang Sherpa'yı ödüle layık gördü.