Examples of using "Przychodzi" in a sentence and their turkish translations:
Tom geliyor mu?
Posta öğleden önce gelir.
- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.
Kıştan sonra ilkbahar gelir.
Pazardan sonra pazartesi gelir.
O her zaman erken varır.
Ne var ki bunu anlamak için yaş almak gerekiyor.
Tom her tek günde buraya gelir.
Neredeyse hiç kimse beni ziyaret etmeye gelmiyor.
Birçok turist şelaleyi görmek için geliyor.
Tom da partiye geliyor.
Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.
Tom yarın bizim okula geliyor.
O her zaman zamanında gelmeyi garantiye alır.
Tom bu gece benim evime geliyor.
O her zaman randevularına vaktinde gelir.
Fakat ilk bakış her zaman ikinci bir bakışı gerektirir.
Tom'un geldiğini bilen tek kişi bendim.
Öğretmenimiz sınıfa her zaman zamanında gelir.
her sekiz saatlik vardiyada yeni biri geliyor.
Tom'un buraya çok sık gelmediğini düşünüyorum.
Tom çoğunlukla partiye gelen ilk kişi ve partiden ayrılan son kişidir.
Ta ki yeni bir dalga gelip reform yapıncaya kadar. Svoboda'yı uzun zamandır biliyorum