Examples of using "Przerwę" in a sentence and their turkish translations:
Mola zamanı.
On dakikalık bir mola verelim.
Kısa bir ara verelim.
Hızlı bir mola verelim.
O bir sigara almak için durdu.
10 dakikalık bir mola alalım.
Birkaç günlük bir tatile çıkalım.
Bir kahve molası alalım, değil mi?
Sanırım mola verme zamanı.
- Ara vermek için vaktim yok.
- Mola verecek zamanım yok.
- Ara verecek zamanım yok.
- Mola verecek vaktim yok.
- Ara verecek vaktim yok.
Bir mola verelim ve biraz çay içelim.
Fırtına bir elektrik kesintisine neden oldu.
Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.