Examples of using "Obawiam" in a sentence and their turkish translations:
Korkarım ki öyle.
Korkarım bu kaçınılmaz.
Maalesef sana gücendim.
Korkarım Tom kaybedecek.
Durumun kötüye gitmesinden korkuyorum.
Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.
Korkarım ki şimdi gidiyor olmalıyım.
- Korkarım ki yarın yağmur yağacak.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
Maalesef o çalışmıyor.
Maalesef bu yeterli olmayacak.
Korkarım seçeneğimiz yok.
Ne yazık ki Tom gitmek zorunda kaldı.
Korkarım ki seçeneğim yok.
Maalesef o az önce dışarı çıktı.
Korkarım ki öğleden sonra yağmur yağacak.
Maalesef bu o kadar basit değil.
Tom, başımızın belaya gireceğinden korkuyorum.
- Maalesef bu mümkün olmayacak.
- Ne yazık ki bu mümkün olmayacak.
Maalesef çok kötü bir haberim var.
"O başarılı olacak mı?" "Korkarım ki hayır."
Ne yazık ki o biraz fazla iyimser davranıyor.
Korkarım ki bu artık mümkün değil.
Maalesef ben çok iyi bir şirket değilim.
Ne yazık ki gitmeni istemek zorundayım.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- Ne yazık ki gitmeni istemek zorunda olacağım.
- Korkarım gitmenizi rica etmek zorunda kalacağım.
- Korkarım gitmenizi istemem gerekecek.
Maalesef konuyla ilgili fikrim farklı.
Maalesef yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
Maalesef Tom öldü.
Maalesef seni reddetmek zorundayım.
Ben bugün havanın görünümünü sevmiyorum. Hanami partisinin iptal olabilmesinden endişeliyim.
Korkarım acıyla yaşamayı öğrenmen gerekecek.