Translation of "Nalać" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Nalać" in a sentence and their turkish translations:

Mógłbyś mi nalać coś zimnego?

Bana soğuk bir içecek getirir misin, lütfen?

Tom poszedł do kuchni nalać sobie kawę.

Tom mutfağa girip kendine bir fincan kahve koydu.

Po co komu szklanka, jeśli nie ma się czego do niej nalać?

İçine dolduracak bir şeyin yoksa, bir bardağın ne faydası var?