Examples of using "Lód" in a sentence and their turkish translations:
Buz eriyor.
Buz eridi.
Kıralım şu buzu.
Buz çok kalın.
Buz soğuk mu?
Buz su içinde erir.
Buz bizim ağırlığını taşıyabilecek mi?
Onun yanakları buz gibi soğuktu.
Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.
hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.
Buz ağırlığın altında çatladı.
buzun radarda tamamen transparan olması.
Buz çatlamak için çok sert.
Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.
Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.
Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.
Buz erirse, su olur.
Göldeki buz onun ağırlığına dayanamadı.
Bu başınıza gelirse ve buzun içine düşer,
Grönland'tan su ve buzu okyanusa taşıyor.
Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.
Buz yürümem için yeterince kalındı.
Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.