Translation of "Zimne" in Turkish

Lepiej dmuchać na zimne.

Korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı yeğlerim.

- Jej policzki były zimne jak lód.
- Miała policzki zimne jak lód.

Onun yanakları buz gibi soğuktu.

Z tego czuję zimne powietrze.

Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.

Moje ręce są dosyć zimne.

Ellerim oldukça soğuk.

Lubię pić jedynie zimne napoje.

Ben sadece soğuk içecekler içmekten hoşlanırım.

Ciężko się wstaje w zimne poranki.

Soğuk sabahlarda yataktan çıkmak zordur.

To właśnie kończyny szybko stają się zimne.

En önce üşüyen kısımlar, uzuvlardır.

Jeśli jedzenie jest zimne, włóż je do mikrofalówki.

Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.

To oznacza, że w nocy całe zimne powietrze ma gdzie opaść.

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.