Examples of using "생존할" in a sentence and their turkish translations:
hayatta kalmanın tek yolu
Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.
anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.