Examples of using "것이고" in a sentence and their turkish translations:
aynı zamanda yoğunlaşıyor.
açgözlülük iyidir,
mükemmelliği kutlamaya değer buluyoruz?
Boşanmamız muhtemeldi
o ince tersine dönüşü yapacak.
Bu zor bir savaş olacak
Fakat Venezuela'daki insanların ihtiyacı olan bu
Benim görevim onu gelecek nesillere bırakmak
Erkeğiz. Mahvedeceğiz.
ırkçılık yanlış, ırkçılar kötü insanlar.
Yine sahtekârlık olacak
Var oluşunuzun nedenini bileceksiniz
Ama bunları atlarsak önemli noktaların anahtarını atlamış oluruz
bazılarını firmalarda veya topluluklarda
Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.
İnovasyon, insani sorunları çözdüğümüz işlemdir;
Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.
Bilim, teknoloji ve yeniliği uygulamak için iyi donanımlı olacaklar.
Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,
virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı
Bazılarını kendi hayatlarımızda,
İlki 1,4 milyar insanın Çin'e "Evim" demesi.
birinde emekli olmaktır. Eğer sıkı çalışırsalar, yönetici bile olabilirler ve dünydaki