Translation of "상처를" in Turkish

중간에서 상처를 입게되죠.

ebeveynlerin arasında kalarak inciniyor.

상처를 씻어 내려고 했지만

Yaralarını temizlemeye çalıştı

마음에 상처를 받은 적이 있다면,

daha önce kalbiniz kırıldıysa,

상처를 치유하는 데에 엄청나게 중요했습니다.

ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.

상처를 제대로 씻어내야 해요 임무 실패입니다

Bunu düzgünce temizletmeliyiz. Görev sona erdi.

"또 왜 이러한 말들이 상처를 주는지,

Ve böyle yorumların neden incitici olduğunu anlamak için,

이는 가난이 매우 커다란 상처를 남기며

Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve

상처를 꿰매야 했지만 병원은 갈 수 없었습니다.

Dikişe ihtiyacı vardı ama hastaneye gidemezdi.

과거의 상처를 딛고 일어설 힘을 얻게 되었습니다.

ve geçmişte olanla yaşamama izin verdim.

저에게 상처를 주고 싶어 그렇게 부른 것이었죠.

bu kelimeler benim canımı yakmalıydı.

만성 창상은 환자가 일반적인 상처를 입을 때 근본적으로 발생합니다.

normal bir şekilde yaralanan insanın yarasının