Examples of using "삶에" in a sentence and their turkish translations:
Anne adayına onun hayatından hikâyeler anlattılar
hayat için minnettarım,
kafadan (hemen) karşılaşmıyoruz.
hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,
Bence bu sistemler aramızda yaşıyor ve çalışıyor.
Anksiyetenin birinin hayatı üzerindeki etkisini göstermek için
insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne
Acı çekmenin büyük gücü hayata bir süre ara vermektir.
Biliyoruz ki hayatta önceler ve sonralar var.
Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.