Examples of using "마찬가지로" in a sentence and their turkish translations:
ve hematologlar ve radyologlar
aynı derecede alakasız olurdu.
Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --
İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?
Herkes gibi ben de bu işe başladığımda
Tıpkı ABD gibi, Birleşik Krallık’ta da sokağa çıkma kısıtlamaları var.
Pek çoğunuz gibi benim de telefonumda düzinelerce uygulama var,
Venedik büyük tavizler vermek durumunda kaldı ve Ceneviz gibi savaşmaktan yorulmuştu.
Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.