Translation of "하나의" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "하나의" in a sentence and their turkish translations:

‎하나의 죽음이

Birinin ölmesi...

그것도 하나의 선택지네요

Bu kesinlikle bir seçenek.

하나의 지붕에 그치지 않습니다.

sadece bir çatıdan ibaret değildir.

하나의 완전한 생태계를 만들었고

Bir bütünü meydana getiriyordu

단지 하나의 예가 필요한 겁니다.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

우리는 무수한 데이터보다 하나의 이야기를 좋아합니다.

Tek bir hikâyeyi tonlarca veriye tercih ediyoruz.

‎밤의 최고 포식자 중 ‎하나의 것이죠

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

하나의 도미노 조각이 먼저 넘어져야 하지요.

birinin önce düşmesi gerek,

오랜 시간 동안, 인종차별주의는 저에게 하나의 퍼즐이었습니다.

Irkçılık benim için bir bilmece olarak kaldı uzun bir zaman.

자, 그럼, 마음 속으로 하나의 카드를 생각하고

Pekala, şimdi aklınızda bir kart olduğuna göre,

이런 다른 사람들이 하나의 인종으로 공존하고 있습니다.

Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.

바로 밑에는 세계를 하나의 거리로 나타내고 있어요.

ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

하나의 꿈은 끝났지만 또 다른 꿈이 시작되었죠.

Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.

마찬가지로, 명성도 하나의 강력한 경제적 자극입니다, 그렇죠?

İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?

정말 당신이 목표에 도달하기 위한 하나의 수단에 불과해요.

O sadece sizin için en önemli olan şeyi yapabilmenizi sağlar.

소음이 우리 건강에 미치는 또 하나의 중요한 영향은

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

그리고 여기 보이는 것이 바로 하나의 가능한 배열입니다.

Gösterilen de muhtemel düzenlerden biri.

이건 M&M 하나의 15% 밖에 안되지만, 그래도요.

Yarım kalori, tek bir M&M şekerinin %15'i, ama hiç yoktan iyidir.

목록에 있는 첫 번째 두 개의 개념은 하나의 패턴을 만들어내고,

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

또한 기업들이 기술 혁신의 최첨단을 달리게 해 준 하나의 정책이라고도 볼 수 있지

Ve bu da bu şirketlere sürekli inovasyon yapmaları için en büyük teşvik