Examples of using "거기서" in a sentence and their turkish translations:
ve Karayipler'i görebiliyordum.
Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.
Ama ben burada durmakla kalmadım.
Hapishanede Nazi Soykırımı hakkında bir film gösterildi.
kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!
ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.
yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."
Vikipedi de o zaman nispeten yeniydi, ben de çok ara verirdim.
Öfkelerini işleyip bundan anlam çıkarabilen insanlar