Examples of using "멈추는" in a sentence and their turkish translations:
Ama ben burada durmakla kalmadım.
Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.
Bu tacize son vermek de bu epik savaşın bir parçası.
bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile