Examples of using "야생의" in a sentence and their turkish translations:
Bu o kadar inanılmaz bir ayrıcalıktı ki
Vahşi istilacı sonunda veterinerler tarafından yatıştırılıyor
Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...
Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.
Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.
hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.