Examples of using "환경을" in a sentence and their turkish translations:
İbadet için ortamlar inşa ettik.
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.
ve çocuklar için eşsiz ortamlar hazırlamak istiyorlar.
Böyle bir ortama gerçekten yakın olmak istiyorsan
O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında
insanların çalışmayı sevdiği ortamları yaratmakla kalmayıp
hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.