Examples of using "낮에" in a sentence and their turkish translations:
Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...
Çitalar, gündüz gözüyle avlanan... ...yalnız avcılar olarak bilinir.
Belki de gündüzleri yeteri kadar yemek bulmakta zorlanıyordur.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.