Examples of using "요소가" in a sentence and their turkish translations:
Ancak bazı riskler vardır.
yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.
Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.
birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.