Translation of "‎밝은" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "‎밝은" in a sentence and their turkish translations:

깨끗하고 밝은 빛을 마신다고 말이죠.

hayal edip inanabilirsiniz

하늘이 온통 밝은 빛으로 채워졌고

Bütün gökyüzünü ışık kapladı.

‎밝은 밤은 한 달에 며칠뿐입니다

Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.

개구리 등에 있는 밝은 색깔이 경계색입니다

Bunun uyarısı da sırtlarındaki canlı renk.

‎보름달이 비추는 밝은 밤이 ‎절호의 기회입니다

Dolunay ve dolunaya yakın gecelerde en çok şansa sahip.

‎더 밝은 조건에서는 ‎암사자의 사냥이 어렵습니다

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

가장 밝은 별은 가장 큰 소리를 내고

en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu

‎치타보다 7배 무겁고 ‎우리보다 6배 눈이 밝은

Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.

‎밝은 보름달 아래에서 ‎녀석은 부모에게서 ‎평소보다 멀리 떠나봅니다

Parlak dolunayın altında... ...ailesinden normalden fazla uzaklaşıyor.

그리고 여러분은 상상할 수 있죠, 이 깨끗한, 밝은 빛이

Ve bu temiz,berrak ışığın

‎밝은 별들과 별자리들로... ‎한 치의 오차도 없이 ‎길을 찾습니다

Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.

‎밤의 보호 아래서 ‎거리 물정에 밝은 동물들은 ‎생육하고 번성합니다

Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.

‎하지만 요란한 소음과 ‎밝은 불빛 때문에 ‎방향을 잡기가 쉽지 않습니다

Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.

하지만 해양 생물학자인 리처드 피츠패트릭이 성난 녀석의 사냥감이 된 건 밝은 대낮이었습니다

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.

‎바람 때문에 ‎소리를 들을 수 없기에 ‎암컷은 탁월하게 밝은 밤눈에 ‎의존해야 합니다

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.