Translation of "소리를" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "소리를" in a sentence and their turkish translations:

움직이면서 소리를 낸다면

ve sesler çıkarması dahilinde

어떻게 그런 소리를 만드니?

Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"

‎바람이 모든 소리를 감춥니다

Rüzgâr tüm sesleri boğuyor.

‎녀석들은 어선의 소리를 ‎들었습니다

Teknelerin sesini duymuşlar.

이 소리를 만들기 위해서 말이죠.

saniyede 120 kez titreşiyorlar.

수컷은 G음으로 소리를 내고 있고,

Erkek yukarıda fa'dan şarkı söylüyor

‎녀석의 소리를 ‎200m 밖으로 퍼뜨리죠

Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.

‎여울에서 헤엄치는 ‎연어의 소리를 듣고

Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.

빛과 소리를 이용한 신경의 읽기와 쓰기

Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken

이 공간은 소리를 중점으로 디자인 되었습니다.

Bu binanın içi aslında ses tarafından tasarlandı.

‎좀 더 흥분되는 소리를 ‎내보는 수밖에요

Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.

그 소리를 내기 위해 부딪힌 다는 이야기죠.

saniyede 2000 kere titreşiyorlar.

제가 처음 그 악기의 소리를 들었을 때

Bu çalgının sesini ilk duyduğumda

가장 밝은 별은 가장 큰 소리를 내고

en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu

‎더 독특한 소리를 낼수록 ‎표적이 되기 쉽습니다

Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.

소위 전문가라는 사람들 중 절반은 틀린 소리를 하는겁니다.

Bu uzman addedilenlerin yarısı hatalı çıkacak.

‎하이에나는 10km 밖에서도 ‎사자의 소리를 엿들을 수 있죠

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

HS: 암컷들은 훨씬 낮은 주파수를 내요. 400Hz 정도의 소리를 내죠.

HS: Dişiler çok daha düşük perdede. 400 hertz civarındalar.

빛과 소리를 이용해, 뉴런을 활성화 또는 비활성화 시킬 수 있습니다.

Işık ve sesi kullanarak nöronları aktive edebilir veya durdurabilirsiniz,

‎훨씬 안전하게 ‎암컷을 유혹할 수 있죠 ‎하지만 인상적인 소리를 ‎내야만 합니다

Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.

‎바람 때문에 ‎소리를 들을 수 없기에 ‎암컷은 탁월하게 밝은 밤눈에 ‎의존해야 합니다

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.