Translation of "'심한" in Turkish

심한 복통이 있었고,

Felç edici kramplar yaşıyordum,

심한 번아웃과 스트레스를 유발하죠.

yüksek düzeyde tükenmişlik ve strese neden olur.

아주 심한 발진이 나거든요

çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.

그러나 '어느 정도의 스트레스'나 '심한 스트레스',

Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,

심한 질투는 소유욕과 불신, 다른 사람에게 작업걸거나

Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.

왕따, 괴롭힘, 더 심한 상황도 당하게 되죠.

Zorbalık, taciz ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.

털이 혈관에 들어가면 감염과 정말 심한 발진을 일으킬 수 있습니다

Kanınıza karışırlarsa enfeksiyona ve kötü bir döküntüye neden olurlar.

더 심한 건, 만약 보석을 받은 상태로 감옥에 계속 남아 있다면

Dahası, eğer kefaletle hapiste tutuluyorsanız