Examples of using "있었고" in a sentence and their turkish translations:
benimkiler Post-it ile doluydu.
Felç edici kramplar yaşıyordum,
Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi
Bu troller ise boyutlar arasında geçişler yapıyorlardı
ülkedeki en büyük şehirdeydim.
ve yurt odamdan yaptığım işi çöküşte kapatmak zorunda kalmıştım
Aynı benim gibi olan insanların dünyasına giriyordum;
net bir şekilde görebildim.
İnsanlar zorluk ve acı çekiyordu,
Ama nihayetinde devlet üniversitesine giderek
Resmen doğanın içindeydiler.
çünkü onun altında başka bir hikâye daha var
Geçen yıl dünyada 12 süregelen savaş,
Eyaletin kuzeyine bir kez gittim, bir daha da ayrılmadım
Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,
Mavi ve yumuşaktı ve nefes almıyordu.
ve her iki seçeneğin de beni bu durumdan kurtarabileceğini bilsem de