Examples of using "Vuoto" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs boş geldi.
Birkaç boş bardak istiyorum.
Bardağı boş buldum.
Boş bir mideyle içki içmemelisin.
Çöp kutusu boştu.
Tom çekmeceyi boş buldu.
Konteyner boş.
Kavanoz boş.
Park yeri boş.
Gaz tankı boş.
O boş.
Otobüs neredeyse boştu.
Bardak boş.
- Tiyatro boştur.
- Tiyatro boş.
Restoran boştu.
Banyo boş.
Boştu.
- Tom uzaya baktı.
- Tom'un gözü daldı.
- Tom boş boş önüne baktı.
- Tom boşluğa baktı.
Teneke boş.
O boş bir masada oturuyor.
İçeride yer boştu.
Tren neredeyse boştu.
Hesabınız boş.
Mağaza nispeten boştu.
Mekan hemen hemen boş.
Uçağın boş olduğunu hatırlıyorum.
Tom'un bardağı boş.
Tom'un bardağı boştu.
Tom'un yatağı boş.
Bu boş.
Bu boş değil.
Tom'un cüzdanı boştu.
Bu yeri şimdiye kadar hiç bu kadar boş görmedim.
Tom cüzdanı neredeyse boş.
Tom boş pizza kutusunu Mary'ye uzattı.
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
- Boş bir çuvalın dik durması zordur.
- Boş başak dik, dolu başak eğik durur.
Restoran boş.
Tom bir boş park yeri bulamadı.
Küçük bir balık boş bir tabaktan daha iyidir.
Bu koltuk boş mu?
O çok yalnız bir yerdi.
Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.
Hatırladığım en net şey, boş koridorda
Okulun arkasındaki araç park yeri hemen hemen boş.
- Cehennem boş, tüm şeytanlar burada.
- Cehennem boş, çünkü bütün şeytanlar burada.
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.
Yolculuğu boşuna yaptım.
- Tom boş gözlerle uzaya baktı.
- Tom boş gözlerle önüne baktı.