Examples of using "Ultravioletta" in a sentence and their turkish translations:
Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.
Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?