Translation of "Predatori" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Predatori" in a sentence and their turkish translations:

Libera i predatori.

Yırtıcılar ava çıkar.

E i segni predatori.

Avlanma izleri ne?

La luce ultravioletta rivela predatori nascosti.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Solo l'oscurità la protegge dai predatori.

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

Predatori e prede sono alla pari.

Avcı ve avın şartları eşitleniyor.

Quindi sono micidiali predatori di polpi.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

O per mettere in guardia i predatori.

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

Intensificatori di luce rivelano i potenti predatori...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

E i predatori urbani sono in agguato.

Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.

Ognuno genera un lampo per allontanare i predatori.

Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.

è vivere in comunità sui rami, lontano dai predatori.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

È bene accendere un fuoco. Tiene lontano i predatori.

Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.

La lingua lo aiuta a localizzare i predatori vicini.

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

Quando farà giorno, saranno visibili a tutti i predatori.

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

Che appartiene a uno dei supremi predatori della notte.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

A deporre le uova. Con meno predatori in giro,

Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.

Ma le otarie non sono gli unici predatori qui.

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

Predatori da sette tonnellate... mostrano il proprio lato delicato.

Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.

Beh, ci sono evidenti segni della presenza di grandi predatori.

Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.

È bene avere il fuoco acceso, tiene lontano i predatori,

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

"C'è il 25% di possibilità di trovare predatori vicino al fiume.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

Pochi predatori sono così acrobatici da riuscire in un attacco simile.

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

La luce fioca è alleata dei predatori. Gli gnu non osano dormire.

Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.

Così sopraffanno i loro predatori, e la stragrande maggioranza arriverà a cibarsi...

Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.

Perché ci sono tanti tipi di predatori che le danno la caccia.

Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.

Sono bestie nate per essere selvagge. Predatori di prima qualità, brutali ma magnifici.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Temibili cacciatori, predatori in agguato, e assassini velenosi si sfideranno per il titolo.

Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.

Al tramonto il branco sale in cima agli alberi, per evitare i predatori.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

I predatori devono sviluppare modi ancora più ingegnosi per battere in astuzia le prede.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Tanto che chi cammina sulla barriera corallina potrebbe calpestarne uno che sta cercando di nascondersi dai predatori.

yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.

Anche lo scalpiccio delle zampe delle termiti. Questo stile di vita sotto copertura la aiuta anche a nascondersi da altri predatori.

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.