Examples of using "Sopporto" in a sentence and their turkish translations:
Bu acıya dayanamıyorum.
- Gürültüye dayanamam.
- Gürültüye katlanamam.
Ben onun yorumlarına tahammül edemiyorum.
Onun kıskançlığına tahammül edemem.
Onun davranışına güçlükle katlanıyorum.
Çocuk gibi davranılmaya dayanamıyorum.
Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.
- Ben onun küstahlığına dayanamam.
- Onun küstahlığına tahammül edemem.
- Ona katlanamıyorum.
- Ona tahammül edemiyorum.