Examples of using "Sedia" in a sentence and their turkish translations:
Ona bir sandalye ver.
Ona bir sandalye ver.
Bana bir sandalye getir.
O sandalyeyi ona verebilir misin?
Sandalyenizden düşmeyin.
O sandalyeyi seviyorum.
- Bu sandalyeyi seviyorum.
- Bu iskemleyi seviyorum.
Bu sandalyeyi ben yaptım.
Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
- Lütfen bana bir sandalye al.
- Lütfen bana bir sandalye getir.
- Bana bir sandalye getirin lütfen.
Tom'a bir sandalye verin.
O, sandalyenin altında.
- Bu sandalyenin tamir edilmesi gerekiyor.
- Bu sandalye tamir edilmeli.
Tom sandalyesinden düştü.
- Bu koltuğu beğeniyorum.
- Bu sandalyeyi beğenirim.
O sandalyede oturuyor.
O bir sandalyedir.
Tom'un sandalyesinde oturuyorsun.
Bu rahat bir sandalye.
Öğretmen sandalyede oturur.
Tom için bir sandalye getirir misin?
Sandalye ahşaptan yapılmış.
Bu sandalyenin onarılması gerekiyor.
Tom, Mary'yi sandelyeye bağladı.
Ben bu sandalyede rahatsızım.
Bu sandalye tehlikeli.
O, bir koltuğa gömüldü.
Bu sandalye kırık.
Bu benim sandalyem.
Bu sandalye hafif.
O, sandalyede oturdu.
O bir sandalyedir.
O, sandalyenin altında.
Tom bir tekerlekli sandalye kullanır.
Bu ahşap sandalye ne kadar?
Kedi sandalyenin altındadır.
Senin sandalyen benimki ile tamamen aynı.
Kitabı hangi sandalyenin üstüne koydun?
Bu sandalyenin burada ne işi var?
Köpek bir sandalyenin üzerinden atladı.
Tom Mary'ye bir sandalye teklif etti.
O, dizini sandalyeye çarptı.
Tom sandalyeyi gayet rahat buldu.
Daha büyük bir sandalyeye ihtiyacım var.
Gerçekten hoşlandığım sandalye odur.
Köpek sandalyenin üstünde.
Sandalye çok küçük.
Tom arkasını sandalyeye yasladı.
O, benim favori sandalyem.
Bu sandalye çok küçük.
Bu sandalye plastik.
Bu sandalye çok rahattır.
Bu sandalyeyi kim kırdı?
Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
Sandalye henüz gelmedi.
Sandalyenin üstünde bir kedi oturuyordu.
Tom neredeyse sandalyesinden düşecekti.
Sandalye onarılamaz.
Kedi sandalyenin altındadır.
Tom bir tekerlekli sandalyedeydi.
Tom koltuğunda uyuyor.
Plastik sandalye ucuz.
Tom koltuğunda uyuyor.
Kedi sandalyenin altındadır.
Bu Tom'un sandalyesi.
Bu Tom'un sandalyesiydi.
Ahşap sandalye ne kadar?
"Sandalyenin üstünde bir kitap var mı?" "Evet, var."
Lütfen bu sandalyeye oturup bekle.
O beni karşılamak için sandalyesinden kalktı.
Tom'un bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı yok.
Sandalyenin altında bir çift eldiven buldum.
Tom, Mary'nin kırık sandalyeyi tamir etmesine yardımcı oldu.
Çocuk bir sandalyeye oturdu.
"Bu kimin sandalyesi?" "Benim."
Tom sandalyesinde biraz kıvrıldı.
Kedi bir sandalyede uyuyor.
Sandalye onarılmalı.
Bu plastik sandalye çok ucuz.
Sandalye benim için çok alçak.
O, sandalyeyi taşımama yardım etti.
Oturacak hiç sandalye yok.
Sandalye onun için yeterince kısa.
Tom en sevdiği sandalyeye oturdu.
Tom elektrikle idam edildi.
bir sandalyede oturuyordu ama nefes nefeseydi --
Yaşlı adam koltukta gözleri kapalı oturdu.
Büyükbabam her zaman bu sandalyede oturur.
O bir dergi okurken bir sandalyeye oturdu.
Edoardo gerçekten kızdı ve sandalyeyi yere attı.
Kadın, sandalyesinden kalktı ve sonra kapıya baktı.
Ahşap sandalye pahalıdır.
Tom yeni bilgisayar masasına uyan yeni bir döner sandalye satın aldı.
Tom Mary'ye kırık sandelyeyi tamir etmesini ne zaman söyledi?