Examples of using "Sami" in a sentence and their turkish translations:
Sami onu kabul etti.
Sami sana yardım edebilir.
Sami terk etti.
Sami biliyordu.
Sami yavaşladı.
Sami hayatta kaldı.
Sami geri döndü.
Sami aradı.
Sami vardı.
Sami bekledi.
Sami yanıtladı.
Sami ortaya çıktı.
Sami düştü.
Leyla, Sami'yi reddetti.
Sami onu kanıtlamak zorunda.
- Sami, Leyla'yla tanıştı.
- Sami, Leyla'yla buluştu.
Sami sadece korkuyordu.
Sami baba oldu.
Sami cinayete tanık oldu.
Sami'nin problemi Sami'ydi.
Sami uyuşturucu kullanıyordu.
Hepimiz Sami'yi çok severiz.
Sami yakalanacak.
Sam, bana bakıyordu.
Sami onu izlemeyi seviyordu.
Sami Allah'a ibadet etti.
Sami beni aradı.
Sami dans etmeye başladı.
Sami, Leyla'yı dinledi.
Sami, Leyla ile evlendi.
Sami kazara öldü.
- Leyla, Sami ile temasa geçti.
- Leyla, Sami ile bağlantı kurdu.
Leyla, Sami'ye ilaç verdi.
Leyla, Sami'den ayrıldı.
Leyla, Sami'yi tanıdı.
Leyla, Sami'yi vurdu.
- Leyla, Sami'ye ödeme yaptı.
- Leyla, Sami'ye para verdi.
Sami, Leyla'ya saldırdı.
Sami herkesi kandırdı.
Sami'yi çok sevdim.
- Sami beni vurdu.
- Sami bana ateş etti.
Sami her şeyi gördü.
Sami şikayette bulundu.
Sami uyandı.
Sami her şeyi açıkladı.
- Sami, Leyla'ya yardım sağladı.
- Sami, Leyla'ya yardım etti.
Sami, Leyla'yı koruyordu.
- Sami yeniden evlendi.
- Sami tekrar evlendi.
Sami çok seyahat ediyordu.
Sami, Leyla'yı terk etti.
Sami fikrini değiştirdi.
Sami yakalandı.
Sami yangında öldü.
Sami saklandı.
Sami, Leyla'yı ihmal etti.
Sami dışarı çıkmak istedi.
Sami cinayeti işledi.
Sami onu görmek istedi.
Sami hapsedildi.
Sami sarhoş oldu.
Sami, Leyla'yı gördü.
Sami tekila içer.
Sami'nin bir metresi var.
Sami puro satın aldı.
Sami bir silah satın aldı.
- Sami burada sakladı.
- Sami burada gizlendi.
- Sami'yi arayacağım.
- Sami'yi çağıracağım.
- Sami onu yazdı.
- Sami onu not etti.
Sami yemek yapıyor.
- Sami her şeye inandı.
- Sami her şeye inanıyordu.
Sami, Leyla ile iletişim kurdu.
- Sami'nin sorunları vardı.
- Sami sorunlara sahipti.
Sami onu sadece mahvetti.
Sami parayı istedi.
- Sami gerçekten endişeliydi.
- Sami gerçekten kaygılıydı.
Sami burada büyüdü.
Sami fazla meşguldü.
Sami orada değildi.
Sami onu utanç verici buldu.
Sami artık Müslüman.
Sami eski yaraları açtı.
Sami hapishaneye gönderildi.
Sami bütün parayı kaybetti.
Sami'nin bir kız arkadaşı yoktu.
Sami hapishanede değildi.
Sami, Buckingham Sarayı'nı ziyaret etti.
Sami, Leyla'nın gitmesine izin verdi.
Sami kuralları çiğnedi.
Sami bir kaza geçirdi.
Sami yalnız gitti.
Leyla, Sami'ye yalan söyledi.
Sami suçunu itiraf etti.
Sami hayır dedi.
Sami kartları dağıttı.
Leyla, Sami'yi vurdu.
Sami camiye geri döndü.
- Sami Kuran okudu.
- Sami Kuran tilavet etti.
Sami camiye gitti.
- Sami camiye girdi.
- Sami caminin içine girdi.
Sami bacak bacak üstüne attı.