Examples of using "Partito" in a sentence and their turkish translations:
- Hangi partiye üyesin?
- Hangi partiye üyesiniz?
Zaten gitti.
- Ayrılmış olmalı.
- O, ayrılmış olmalı.
- Gitmiş olmalı.
O, Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.
O, dün Londra'ya hareket etti.
Yangın nasıl başladı?
Tom ayrıldı mı?
Parti hızla temel kazandı.
Yeni bir siyasi parti kurdular.
O ne zaman terk etti?
Otobüs ne kadar süre önce ayrıldı?
Önceki gün Amerika'ya hareket etti.
Önceki gün Londra'ya hareket etti.
Ben herhangi bir partiye bağlı değilim.
Taraf değiliz!
Zamanında çıktı.
Londra'ya hareket ettim.
Bir saat önce ayrıldı.
Niçin partimize katılmıyorsun?
O dün Kanada için yola çıktı.
- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.
Son tren çoktan gitti.
O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
Yangının nasıl başladığını kimse bilmiyor.
Ah, gerçekten mi? Ne zaman çıktı?
Tren az önce gitti.
Tom, Avustralya'ya gitti.
O daha önce gitti.
John dün Fransa'ya gitti.
- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.
- Ağustos başında İngiltere'ye yola çıktı.
- Ağustos ayının başında İngiltere'ye hareket etti.
Bazı Amerikalılar Komünist Partisi'ne katıldı.
Tom erken gitse şaşırmam.
Brian New York'a gitti.
- O gitti.
- O uzaklaştı.
- Uzaklaştı.
Tom dün Boston'a gitti.
Tom ekim ayı başlarında gitti.
Tom dün Boston'dan ayrıldı.
O, Cumhuriyetçi Parti'nin bir üyesiydi.
Tom, üç gün önce gitti.
Tom çoktan Boston'a gitti.
Ona partiden bahsetme.
Ona partiden bahsetme.
Partinin liderliğini almaya razı oldu.
O, bir hafta önce New York'a hareket etti.
Tom'un daha önce Boston'a gittiğini biliyorum.
Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.
Tom gitti.
Tom zaten Boston'a gitmiş olabilir.
Tom gitti mi?
Şimdi o yok, biz onu çok özlüyoruz.
O parti her zaman orta sınıfı kötülüğe teşvik ediyor.
Tom zaten Boston'a yola çıkmış olabilir.
Ah, o gitti.
O, istasyona vardığında, tren çoktan gitmişti.
- Tren gitti.
- Tren kalktı.
O bir parti değildi.
Kalktığımda Mike zaten gitmişti.
Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber aldın mı?
Hükümetin politikası muhalefet partisi tarafından eleştirildi.
Partiye katılmak için olan başvurusu reddedildi.
Tom az önce gitti.
Tom Boston'a gitti.
Tom sonunda terk etti.
Tom zaten gitti.
Neden Tom terk etti?
Bir komunist hariç herkes partide yerini bulabilir.
O, saat sekizde başladığı için, şimdiye kadar orada olmalı.
O Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
Demokrat Parti'ye girdi ama oradan çok geçmeden ayrıldı.
Parti nasıl gidiyor?
Bu bir parti değil.
Ben istasyona vardığımda tren çoktan gitmişti.
İktidar partisi yaklaşan seçimi kazanacak gibi görünüyor.
Gittiğini sanmıştım.
O, on dakika önce gitti.
Tom kahvaltıdan sonra gitti.
Tom konuyu saptırdı.
Tren zamanında ayrıldı.
Dağcı zirve için yola çıktı.
Tom yarım saat önce gitti.
Belki Tom erken ayrıldı.
Yarışta sonuncu başladım.
Sanırım Tom gitti.
Kısacası, parti müthişti.
Partiden çok erken ayrıldım.
Tom gitti.
Tren saat onda hareket etti, bu yüzden şimdiye kadar varmış olmalı.
Sami terk etti.
Ben Tom'la gittiğini sandım.
Tom'un daha önce gittiğini düşünüyordum.
Ayrıca komünizm tehditiyle karşı karşıya gelebilecek tek siyasi partiye yardım etmek içindi.
Tom sadece birkaç dakika önce ayrıldı.
Parti için hâlâ yiyecek almam gerekiyor.
Hoş bir parti.
Trenim saat altıda Kyoto'dan ayrıldı ve saat dokuzda Tokyo'ya vardı.
Sanırım Tom henüz gitmedi.
Tom hemen gitti.