Examples of using "Rovina" in a sentence and their turkish translations:
O beni mali yıkıma götürdü.
Kale şimdi harabe halinde.
İçki içmek onu harap etti.
Şehir harabeye dönmüştü.
Harap kale şimdi restorasyon altında.
- Sami'nin evi harabe içindeydi.
- Sami'nin evi harabeye dönmüştü.
Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.
pek çok kamu kurumunu harap bıraktı.
Para birçok şeyi mahveder.
Yardımın olmasaydı, o mahvolurdu.
Eski kale üzücü bir durumda.