Examples of using "Pratico" in a sentence and their turkish translations:
Çok fazla spor yaparım.
Bu pratik değil.
Tom pratik.
Bana biraz pratik tavsiyeler verdi.
Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.
Tom çok pratik.
Çocukluğumdan beri karate yapıyorum.
Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.
Tom çok pratik, değil mi?
Ben sağlıklı kalmak için düzenli olarak spor yaparım.
Pratik değil.
Bu pratik olmaz.
Tom çok pratik değildi.
Ben uzman değilim.
O zeki ve pratik birisiydi.
Tom deneyimlidir.
Ben deneyimliyim.
Pratik ve insancıl yaklaşımı saygı kazandı ve sonuçlar getirdi.
Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.
Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.