Examples of using "Senso" in a sentence and their turkish translations:
O şimdi mantıklı.
Hiçbir şey mantıklı değil.
- Onun bir anlamı bile yok.
- O, bir anlam bile ifade etmiyor.
Bu bir anlam ifade etmiyor.
Mantıklı geldi.
Bu mantıklı.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Şimdi hepsi bir anlam ifade ediyor.
- Bu, bir anlam ifade etmiyor.
- Bunun bir anlamı yok.
Artık hiçbir şey mantıklı değil.
Bu cümle mantıklı mıdır?
İyi bir mizah duygusuna sahipsin.
Onun bir mizah anlayışı vardır.
Onun yön duygusu yoktur.
Bu sadece mantıklı değil.
Bir mizah anlayışım var.
Onu yapmanın anlamı yok.
- Hiç espri yeteneği yok.
- Şakadan hiç anlamaz.
- Onun bir anlamı bile yok.
- O, bir anlam bile ifade etmiyor.
Bu çok mantıklı geliyor.
O mantıklı gibi görünüyor.
Bu mantıklı mı?
Bu mantıklı olmayacak.
Işık ve şeffaflık hissi.
- Bu cümle mantıksız.
- Bu cümlenin bir anlamı yok.
Bir bakıma haklısın.
Deneyim sana sağ duyuyu öğretecektir.
O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.
Ona tekrar rica etmenin faydası yok.
O, sağduyudan yoksundur.
Bir vazife şuuru hissediyorum.
- Sağduyumu kullanıyorum.
- Sağduyuyla hareket ediyorum.
- Sağduyulu davranıyorum.
Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.
O onun mizah duygusunu sevdi.
Ben bunun saçma olduğunu düşünüyorum.
O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Onun güzellik duygusu yoktur.
Tom aklıselim.
Bu çok anlam ifade etmiyor.
Onun mantıklı olduğunu düşünüyorum.
Onlar herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Tom'un bir mizah anlayışı var.
Bu mantıklı değil.
Söylediğin mantıklı değil.
Mantıklı olmayan bu.
Onun esprileri mantıklı değil.
Bu bir bakıma doğrudur.
Cevabınız mantıksız.
- Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.
- Bu benim için bir anlam taşımıyor.
- Bu benim için çok saçma.
- Bu benim için mantıklı değil.
Onun söylediği saçma.
Espri duygusu yok gibi görünüyor.
Söylediğinin anlamı yok.
Bu cümleyi yeniden yazmalısın. Bir anlam ifade etmiyor.
Onun görev duygusu yok.
Güçlü bir sorumluluk duygusu var.
Ben sık sık yaşamın anlamı üzerinde düşünürüm.
Çok iyi bir mizah duygusu var.
Tom koku alma duyusunu kaybetti.
Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı
Bana bir şey ifade etmiyor.
Kuvvetli bir kişilik anlayışı,
Sağ duyudan yoksun olmalı.
Aslında, bu cuk diye oturuyor.
Korkunun bir anlamı vardı.
Cümle hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.
O bana cuk diye oturdu.
Burada bir şey anlam ifade etmiyor.
Benim için hiç mantıklı değil.
Bu sadece iyi bir sağduyu.
Bu mesaj mantıklı değildir.
O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
Mantıklı.
Tom'un mizah duygusu yok.
Tom kesinlikle mizah duygusuna sahip gibi görünüyor.
Oraya gitmenin faydası yok.
Bu cümlenin bir anlamı yok.
Onun söylediği hiç mantıklı değil.
Tom'un söylediği mantıklı mıdır?
Basınç bu tarafa doğru gidiyor.
tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.
Ve bir şeyleri ertelemeyle.
Sanat, hayata anlam katıyor.
Tom mizah duygusu yok gibi görünüyor.
Bu gerçekten çok mantıklı değil, değil mi?
Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.
Bu kelimenin bir çift anlamı var.
Bir bakıma, haklısın.
Söylediğinin bir anlamı yok.
Tom'un büyük bir mizah duygusu var.
Tom garip bir mizah duygusuna sahip.
Tom olumsuz olarak cevap verdi.
Taro gerçekten güçlü bir sorumluluk duygusuna sahip.
Hayatım sensiz anlamsız olurdu.
- Mizah duygusunun olmaması çok yazık.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.