Examples of using "Povero" in a sentence and their turkish translations:
O fakirdir.
O, çok fakirdi.
Zavallı Tom!
Ben fakirim.
Eyvah!
Tom gerçekten fakir.
O, fakir olduğunu söyledi.
O kötü bir öğrenci.
Tom her zaman fakir kaldı.
Tom fakirdi.
O fakirdir.
Yoksul yaşlı Tom.
Tom fakirdir.
Ben fakirim.
Eskiden fakirdim.
O, fakir olmaktan hoşlanmıyordu.
Bence Tom yoksul.
O, fakir ama dürüsttür.
- Tom fakir görünüyor.
- Tom zavallı görünüyor.
Tom çok fakir.
Tom fakir, değil mi?
O fakir ama mutlu.
Tom fakir değil.
O, fakir olmaktan utanmıyor.
Tom'un hâlâ fakir olduğundan şüpheliyim.
Tom fakir olmadığını söyledi.
Tom fakir değil, ama Mary fakir.
Tony yoksul hissetmedi.
Tom her zaman fakir.
Tom fakir bir öğrencidir.
O fakir, ama dürüsttür.
Ben fakirim, onu satın alamam.
Tom yoksul ve mutlu.
- Fakir olmayı zenginliğe tercih ederim.
- Zengin olmaktansa fakir olmayı tercih ederim.
Tom o kadar fakir değil.
- Çok fakirim.
- Ben çok fakirim.
George fakir, ama her zaman mutlu.
Fakir bir işçi aletlerini suçluyor.
Zavallı çocuk sağır ve dilsiz doğdu.
Fakir olmanın ne olduğunu bilmiyor.
O, fakir olduğu için üniversiteye gidemedi.
Peki o zavallı avcı?
Ben o günlerde çok fakirdim.
Zavallı küçük kuşla ilgilendi.
O gençken fakirmiş gibi görünüyor.
Afrika en yoksul kıtadır.
Tom o kadar fakir değil, değil mi?
Tom yoksul olmayı sevmez.
Tom yoksul bir mahallede yaşıyor.
Fakirdim.
Zavallı Tom! Senin için üzülüyorum!
Tom fakir ama mutludur.
O, fakir olmasına rağmen mutludur.
Tom bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
Bir insanı fakir olduğu için küçümseme.
Bu ülke doğal kaynaklar açısından fakirdir.
Zavallı Tom'un her yerinde.
Pirinç hasatı bu yıl kötü.
Sen fakir değilsin.
O, fakirdi ve bir ceket satın alamadı.
Naoki fakirdi ve bir kulübede yaşıyordu.
Avrupa Birliği'ndeki en yoksul ülke hangisidir?
Fakirleşiyorum.
Babamın fakir olmasından utanmıyorum.
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.
Ben fakir bir öğrenciyim ve sana ödeme yapamam.
Pinokyo, kediye "Zavallı karatavuk!" dedi. "Onu neden öldürdün?"
Zavallı kedi! O çevik fareyi yakalayamaz.
Üç yıl önce yoksuldum.
"Otuz iki derece Fahrenheit! Yanıyorum!" "Zavallı Bay Snowman."
Bir zamanlar fakir bir adam ve zengin bir kadın yaşardı.
Zavallı adamın hiç akrabası yok.
O fakir bir müzisyendi.
O, fakir olmaktan çok uzak, aslında çok parası var.
Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim.
"Sıfır santigrat derece! Yüksek ateşim var." "Zavallı Bay Snowman."
Ben fakirim, ona gücüm yetmez.
O zengin ve ben fakirim.
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
Tom Mary'ye Boston'da fakir bir muhitte büyüdüğünü söyledi.
İtalya, Yunanistan ile birlikte EURO'yu resmi para birimleri belirledikten sonra