Examples of using "Mike" in a sentence and their turkish translations:
Mike gülümsedi.
Nasılsın, Mike?
Ona Mike diye sesleniriz.
- Mike ile arkadaşım.
- Mike'ın arkadaşıyım.
Günaydın, Mike.
Mike başkan seçildi.
Mike kedileri sever.
- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.
Merhaba, ben Mike.
Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.
- Mike'a telefon etmeliydin.
- Mike'a telefon etmeliydim.
Mike içmeyi bıraktı mı?
bakım ve onarımdan sorumlu Mike
Hiç etkilenmedi.
- Mike onu Ned diye çağırır.
- Mike ona Ned der.
Mike her zaman sakin kalır.
Mike'ın iki sevgilisi var.
Ben Mike. Hiroshi orada mı?
Mike ile konuşabilir miyim?
Merhaba, benim adım Mike.
Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.
Mike basketbol oynamayı seviyor.
Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.
- Bu Mike'ın bisikleti.
- Bu Mike'ın bisikletidir.
Mike saat beşte kütüphaneden geri döndü.
Şu restoranda Mike ile öğle yemeği yedim.
Mike köpeğine Spike adını verdi.
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.
Mike kedi sever.
Mike Tyson bir boksördür.
- Mike Tyson kimi ısırmıştı?
- Mike Tyson kimi ısırdı?
Kapı aniden Mike tarafından açıldı.
Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.
Tom Mary'yi seviyor ama Mary Mike'ı seviyor.
Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
Mike takımımızın kaptanıdır.
Arthur Mike kadar mutlu değil.
Bu senin kitabın mı, Mike?
Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.
Mike üçünün en uzunudur.
Mike ve Tom aynı sınıftalar.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
Polise telefon eden Mike idi.
Mike kardeşini yüzüstü bıraktı.
Mike neredeyse her gece dışarda yer.
Tom Mike'ın omuzunda ağladı.
Mike ona bir araba alması için her zaman babasını rahatsız ediyor.
Mike çok geçmeden iyileşir.
- Mike iyi beyzbol oynayamaz.
- Mike, iyi beyzbol oynayamaz.
Mike, sınıftaki en parlak öğrenci.
Mike'ın yanlış otobüse bindiği açık.
Kim daha ağırdır, Ben mi yoksa Mike mı?
Mike Yumi ile konuşurken eğlendi.
Kalktığımda Mike zaten gitmişti.
"Evet, portakal suyu lütfen," diyor Mark.
Mike geçen hafta dişlerini kontrol ettirdi.
Mike günde en az üç yüz dolar kazanır.
Mike'a onun doğum gününde ne verdin?
Mike çok nazikti. Arabamı bedava tamir ettirdi.
Arkadaşım Mike Oxford Üniversitesi'nde kimya eğitimi alıyor.
yardım tasarısını, Amerikalılara bu şekilde tarif etmesinin nedenidir: