Examples of using "Lago" in a sentence and their turkish translations:
Gölde yüzdük.
Göl dondu.
O, göle gitmedi.
O, göle gitmedi.
Git göle atla.
Gölde yüzüyorum.
Tom göle gitti.
- Bu göl ne kadar derin!
- Bu göl ne kadar da derin böyle!
Tom göle atladı.
Leyla göl yakınına park etti.
Göle gitmek istedim.
O göl ne kadar derin?
Şu göl denize benziyor.
Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?
Hiç gölde yüzdün mü?
Öğle yemeği yemek için göle gideceğiz.
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
Tom gölün etrafında yürüdü.
Tom göl kenarında yaşıyor.
Göle doğru yürüyelim.
Gölde yüzebilir miyim?
Göl derin midir?
Bu göl derin mi?
Hadi göle gidelim.
Bu göl derin.
O otel göle çok yakın.
O otel göle çok yakındı.
Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.
Biz bir tekne ile gölü geçtik.
Doğu Afrika'da Tanganyika gölünü araştırdılar.
Gölün kenarında bir otelde kaldık.
Evinin yanında göl vardı.
Gölün yanındaki ev benimkidir.
Göldeki su soğuktur.
Bu gölde yüzebilir miyim?
Göl çok derin.
Göl burada derin.
Göl kışın donuyor.
Bu göl çok derin.
Gölde bazı tekneler vardı.
Bu göl ne kadar derin?
Biz bazen gölde yüzeriz.
Bu göl alabalık kaynıyor.
Bu otel göle çok yakındı.
Bu otel göle çok yakındır.
Gölün ne kadar derin olduğunu bilmiyorum.
Tom göle yakın bir kat mülkiyeti aldı.
Yüzlerce manda göle doğru yöneldi.
Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte
Göl büyük ve güzeldir.
Gölün suyu çok soğuktur.
O otel, göle oldukça yakındı.
Gölde birkaç tekne var.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
Gölde çok balık var.
Göldeki yansımama bakıyorum.
Tom göle gitmek istemiyor.
Biwa gölü ne kadar derin?
Gölün çok berrak bir suyu var.
Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.
Parkta güzel bir göl vardır.
Bu gölde yüzmek tehlikelidir.
Göl, şehre su sağlar.
Gölün suyu çok sıcak.
Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.
Bazıları Nessie'nin bu gölde yaşadığına inanıyor.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.
Buz kış boyunca gölü kaplar.
O gölde bir sürü balık var.
Göl yeşil tepelerle çevrilidir.
Gölün seviyesi düştü.
Bu gölde çok sayıda balık vardır.
Damlaya damlaya göl olur.
Köyün doğusunda bir göl var.
Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
Tom gölde yüzmekten hoşlandı.
Bu gölde balık yok.
Bir müddet yürüyerek göle geldik.
Bu, Japonya'daki en derin göldür.
- Japonya'da bu göl en derin göldür.
- Bu göl Japonya'da ki en derin göldür.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
Dünyadaki en büyük göl hangisidir?
Göldeki buz onun ağırlığına dayanamadı.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel göl.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
Towada Gölü güzelliği ile ünlüdür.
Bu göl bu noktada en derin.
Bu göl bu ülkede en derindir.
Tom üç yıl önce Superior gölünde boğuldu.
Bu göl özel. Burada balık avlamak yasaktır.