Examples of using "Girare" in a sentence and their turkish translations:
Keşke dünyayı gezebilsem.
Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.
Sana sağa dönmeni emrediyorum
- Dünyayı döndüren şey paradır.
- Dünyayı para döndürür.
Sağa dön dedim.
Çarkı su gücü çeviriyor.
Sola mı yoksa sağa mı döneceğimi bilmiyorum.
Erkenciler kaldırımları doldurmaya başlıyor.
Mümkün olursa, dünyayı gezmek istiyorum.
- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.
Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.
Böylece filmler çekmeye ve bu öyküleri anlatmaya başladım.
önemli olan, dünyayı döndüren şeyin para olduğunu hatırlamaktır.
Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.
Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.
Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.
- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?
Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,
Orada tekrar sola dönmemiz gerektiğinden eminim.
Lafı uzatmayı kes ve olanları bana anlat.
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.