Translation of "Frontiere" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Frontiere" in a sentence and their turkish translations:

Due frontiere guideranno questa trasformazione.

İki dal bu dönüşüme rehberlik edecek.

Specialmente dei rifugiati che chiedono aiuto alle frontiere,

sınırlarımızda yardım arayan mülteciler olmak üzere

La Germania sta introducendo dei controlli temporanei alle frontiere con l'Austria.

Almanya, Avusturya sınırında geçici sınır kontrollerine başlıyor.

La Germania sta introducendo dei controlli temporanei alle frontiere con l'Austria per ridurre il numero di migranti che entrano nel paese.

Almanya ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltmak için Avusturya ile geçici sınır kontrollerine başlıyor.

Ogni individuo ha diritto alla libertà di opinione e di espressione, incluso il diritto di non essere molestato per la propria opinione e quello di cercare, riceve e diffondere informazioni e idee attraverso ogni mezzo e senza riguardo a frontiere.

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.