Translation of "False" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "False" in a sentence and their turkish translations:

- Stai diffondendo notizie false.
- State diffondendo notizie false.
- Sta diffondendo notizie false.

Sen yanlış haberler yayıyorsun.

- Entrambe le affermazioni sono false.
- Le due affermazioni sono false.

Her iki iddia yanlış.

Queste accuse sono false.

Bu iddialar yanlış.

Queste affermazioni sono false.

Bu iddialar yanlış.

- Sono tutti falsi.
- Loro sono tutti falsi.
- Sono tutte false.
- Loro sono tutte false.

Onların hepsi sahte.

Le perle sono vere o false?

İnciler gerçek mi yoksa sahte mi?

Le accuse di Tom sono false.

Tom'un suçlamaları yanlış.

- Devono essere falsi.
- Devono essere false.

Onlar sahte olmalı.

- Mary diffuse delle false voci sui genitori di Kate.
- Mary ha diffuso delle false voci sui genitori di Kate.

Mary Kate'in ebeveynleri hakkında yanlış söylentiler yaydı.

- È stata squalificata dalla corsa per due false partenze.
- Lei è stata squalificata dalla corsa per due false partenze.

O, iki yanlış başlama yüzünden yarıştan diskalifiye edildi.

- Mark Twain ha detto: "Tutte le generalizzazioni sono false, inclusa questa."
- Mark Twain disse: "Tutte le generalizzazioni sono false, inclusa questa."

Mark Twain ", bu da dahil olmak üzere tüm genellemeler yanlış " dedi.

In cui le notizie false possono influenzare risultati elettorali,

seçim sonuçlarını etkileyebildiği bu dijital çağda,

Le diverse forme di culto che esistevano nel mondo romano erano tutte considerate dal popolo egualmente vere, dai filosofi egualmente false, e dai pubblici poteri egualmente utili. Perciò la tolleranza provocava non solo indulgenza reciproca, ma anche concordia religiosa.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.