Examples of using "Notizie" in a sentence and their turkish translations:
Hiç iyi haberin var mı?
Yakında ondan haber alacaksın.
Sizin için haberimiz var.
Sen yanlış haberler yayıyorsun.
Haberim var.
Bu harika bir haber.
Birinin iyi bir haberi var mı?
Sana bazı haberlerim var!
Sizden haber almayı umuyorum.
Senin için kötü haberim var.
Senin için haberim var.
Herhangi bir iyi haberin yok mu?
Ne kadar kötü haber getirdin?
Senden haber bekliyorum.
Bana yeni haberler verdi.
O iyi haberle geldi.
Harika haberimiz var.
Harika haberlerim var.
İyi haberim var.
Harika haberim var.
Tanrım, kötü bir haberim var çocuklar.
O, bize üzücü haber getirdi.
Senin için bazı iyi haberlerim var.
Sizin için iyi haberimiz var.
Haberi yayın.
Ermenistan hakkında fazla haber duymuyoruz.
Biraz çok kötü haberim var.
Biraz çok üzücü haberim var.
Onlar hakkında haberim var.
Gerçekten iyi bir haberim var.
Haber heyecan vericiydi.
Kötü haberim var.
Rahatsız edici bir haberimiz var.
Onlar haberi dinliyorlar.
- Haberi duydunuz mu?
- Haberi duydun mu?
Hepiniz için harika haberim var.
Ben şimdi televizyondaki haberleri izleyeceğim.
Ben hâlâ ondan haber almadım.
Paylaşacak bazı iyi haberlerim var.
O zamandan beri ondan haber almadım.
Geçen yıldan beri ondan haber almadık.
Ne yazık ki kötü haberim var.
Ama iyi haberler şu ki:
Kötü haber çabuk yayılır.
Ondan haber almaya özlüyordu.
Kötü haber çabuk yayılır.
Biri ondan haber aldı mı?
Tom'un bazı iyi haberleri var.
Tom'un bazı iyi haberleri var.
Ben onlardan haber aldım.
Ondan duydum.
Ondan haber aldım.
Herhangi biri onlardan haber aldı mı?
Ondan haber almayacağız.
Ondan haber almayacağız.
Onlar için kötü haberlerim var.
Tom'dan haber almayı bekliyoruz.
Ondan henüz haber almadım.
Son zamanlarda arkadaşından haber aldın mı?
Her yıl arkadaşımdan haber alırım.
Biz haber aldık.
Bilgisayarınızda habere erişilebilir.
En son, geçen ay ondan haber aldım.
Temmuzdan beri Tom'dan haber almadım.
Ben beş yıl boyunca ondan bir haber almadım.
Kötü haberi veren kişi olmaktan nefret ediyorum.
Bugün çok kötü bir haber aldım.
Brian'dan henüz bir haber almadık.
Bu iyi bir haber sayılmaz.
Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.
Bu haber duymam beni memnun eder.
Hiç kimse kötü haberi sevmez.
Tom'dan haber alan var mı?
Bu çok iyi bir haber.
Onlar için kötü haberimiz var.
Onun için kötü haberim var.
Onun için kötü haberim var.
Onun hakkında haberim var.
Onun hakkında haberlerim var.
- Haberi herkes duymuş.
- Haberi herkes biliyor.
İyi haberim var.
Tom Mary'den haber almayı bekledi.
Ara sıra annemden haber alıyorum.
Bu kesinlikle tetiklendi. Bu iyi haber.
şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik
İnsanların pek çoğu sabah haberlerini
geçmişin gül desenli fotoğraflarıyla karşılaştırırsanız
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
- Ondan henüz haberim yok.
- Henüz ondan haber alamadım.
Senin için iyi haber getirdim, Tom.
Maalesef çok kötü bir haberim var.
O, haber tarafından cesaretlendirildi.
Ben hala Tom'dan duymayı bekliyorum.
Mission Control personeli endişeyle haberleri bekledi.
O zamandan beri ondan hiç haber almadım.