Examples of using "Dovute" in a sentence and their turkish translations:
zaman zaman hastaneye girip çıkıyordu.
Gelmek zorunda kaldık.
bir türün hayatta kalma çabaları
Gelmemeliydik.
Daha önce terk etmeliydik.
Biz evde kalmalıydık.
Onunla kalmalıydık.
Onunla kalmalıydık.
Yürümek zorunda kaldık.
Onları görmeliydin.
Onları aramalıydın.
Asla vazgeçmemeliydik.
Biz ayrılmak zorundaydık.
Onları dinlemeliydim.
Onlara yardım etmek zorundaydık.
Kırmızı ışıkta geçmemeliydim.
Onların koşmasını görmeliydin.
Onları öldürmemeniz gerekirdi.
Sanırım on dakika önce ayrılmalıydık.
Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.
Gelmeliydin.
Biz onların gitmelerine izin vermek zorunda kaldık.
Hâlâ Boston'a Tom'la birlikte gitmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Onların gitmesine izin vermemeliydik.
Onları asla işe almamalıydık.
Onları kovmak zorundaydım.
Onunla kalmalıydın.
Onunla kalmalıydın.
Partiye gelmeliydin.
Buraya gelmemeliydin.
Biz onların kazanmalarına izin vermek zorunda kaldık.
Onların gitmesine izin vermek zorunda kaldım.
Sen ayağa kalkmalıydın.
Gelmen gerekirdi. Eğlenceliydi.
O kadar erken gelmemeliydin.
Tom'dan özür dilemen gerekirdi.
Zaten eve gitmeliydin.
Parti eğlenceliydi. Senin de gelmen gerekirdi.
Neden bizden gizlemek zorunda kaldın?
Disneyland çok ilginçti. Bizimle gelmeliydin.