Examples of using "Differente" in a sentence and their turkish translations:
- Aynı fikirde değilim.
- Farklı bir fikrim var.
Bu farklı.
- Her gün aynı bok.
- Her gün aynı terane.
O farklıydı.
Her iş farklıdır.
Farklı bir fikrim var.
Farklı bir düşüncem var.
Bu farklıdır.
Bir şey farklı mı?
Bir şey farklı.
Bu farklı olacak.
Tom farklıydı.
Farklı görünüyor.
Leyla farklıdır.
Bugün farklı olacak.
plan yapma yeteneği kazanırsın.
Bu şimdi farklı görünüyor.
O farklı bir şey.
Avustralya farklı değil.
Her kadın farklıdır.
Her gün farklıdır.
Burası farklı.
Her sefer farklıydı.
- Her mahalle farklıdır.
- Her semt farklıdır.
- Biçim farklıdır.
- Format farklıdır.
Her yıl farklıdır.
Tom farklı değil.
Fadıl hiç farklı değil.
Tom farklı olmak istedi.
Farklı bir durum.
Yaşam şimdi farklı.
Bunu çok farklı yapan ne?
Farklı görünmek istiyorum.
Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.
biraz farklı hesaplar yapmak zorundasınız.
Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.
Bu bütünüyle farklı.
- Tom'un farklı olduğunu biliyorum.
- Tom'da bir farklılık olduğunu biliyorum.
Diğer taraftan, onun başka bir görüşü vardı.
Senin yaptığından başka türlü yapardım.
Şehirde yaşamak kırsalda yaşamaktan oldukça farklıdır.
Tom'un farklı olduğunu düşünmüştüm.
Benimki tamamen farklı.
Tom farklı olmak istemiyordu.
O, eskisinden farklı.
Sizin yöntem benimkinden farklı.
İş dışında dünya tamamıyla farklı bir yer olabilirdi.
- Kişiden kişiye değişir.
- Herkes için farklı.
O kadar farklı değildi.
Neden farklı olmalı?
Tom'un durumu farklıydı.
Biraz farklıydı.
İki kız ve üç erkek bir apartman dairesinde yaşıyor, her biri farklı bir ülkeden geliyor.
Benim fikrim onunkinden farklıdır.
Senin hayat felsefen benimkinden farklı.
- Tom oldukça farklı bir şey beklemişti.
- Tom çok farklı şeyler beklemişti.
Tom durumu daha farklı şekilde ele almalıydı.
Tom kendimizden pek farklı olamaz.
Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
Kate'in sesi diğer kızlarınkinden açıkça farklı.