Examples of using "Giorno" in a sentence and their turkish translations:
O, günden güne iyileşiyor.
Her gün çalışır mısın?
- Bir gün anlayacaksınız.
- Bir gün anlayacaksın.
Bir gün anlarsın.
- Biz gün geçtikçe yaşlanıyoruz.
- Biz günden güne yaşlanıyoruz.
Her gün onun üzerinde çalıştım.
Günden güne hava ısınıyor.
Her gün buraya geliyor musun?
Bir gün ünlü olacaksın.
O günde güne beni aradı.
Tom günden güne daha iyi oluyor.
Fiyatlar günden güne yükseliyor.
- Hava günden güne ılıyor.
- Günden güne hava ısınıyor.
O bir gün olacak.
- Ben onu her gün kullanırım.
- Her gün onu kullanıyorum.
- Onu her gün kullanırım.
- Her gün kullanırım.
- Her gün kullanıyorum.
Bunu her gün yapar mısın?
O, her gün oraya gider.
Her gün kahve içiyor musun?
O gün içiyor muydunuz?
- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.
Geçen gün için özür dilerim.
Neden her gün çalışıyorsun?
Bir gün içinde geri dön.
Sadece bir gün kaldı.
Her gün İngilizce çalış.
Bir gün her şeyi anlayacaksın.
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Hava günden güne değişir.
Ben her gün yüzerim.
Her gün çalışacağım.
Biz her gün birbirimizle konuşuruz.
Her gün ağlarım.
Biz her gün tartışıyoruz.
Her gün çalışırım.
Her gün tartıl.
Neredeyse her gün ağlarım.
Her gün buraya gelirim.
Her gün buraya geliriz.
Her gün İngilizce çalışırım.
Her gün Google kullanırım.
Bir gün onunla tanışmak istiyorum.
Bir gün onunla tanışmak istiyorum.
Ben her gün burada yüzerim.
- Birkaç gün izne çık.
- Birkaç günlüğüne izne çık.
- Bir gün daha geçti.
- Başka bir gün daha geldi geçti.
Niçin her gün İngilizce çalışıyorsun?
Sadece bir günümüz kaldı.
Onu bir günde yapabilir misin?
ve aynı düzen her gün devam ediyor.
Altının fiyatı günden güne değişiyor.
Bacaklarım günden güne daha da iyileşiyor.
Geçen gün ona rastladım.
Kahkaha olmayan bir gün, boşa harcanmış bir gündür.
- Bugün hangi gün?
- Bugün günlerden ne?
Her gün farklıdır.
Onu her gün görüyorum.
Onları her gün görürüm.
Bir gün buraya geri gelelim.
Günde 100 avro kazanırım.
O bütün gün uyudu.
Her gün Fransızca çalışırım.
Bir gün oraya gitmek istiyorum.
Biz geçen gün karşılaştık.
Her gün duş alıyor musunuz?
Günde kaç saat uyursun?
Her gün pilav yiyor musun?
Her gün ne kadar kahve içersin?
Her gün iyi olup olmadığını kontrol ediyordum. "Bu, son gün mü? Onu göremeyecek miyim?" diyordum.
Her gün kahvaltı yapman gerek.
Maaş gününü düşün.
Günde kaç tane sigara içersin?
Her gün İngilizce mi çalışıyorsunuz?
Bir günde kaç tane aspirin içersin?
Ona bir günde alışacaksın.
Her gün senin hakkında düşünüyorum.
Onu ona her gün söylerim.
Ben İncil'i her gün okurum.
Onu bir gün yapmam gerekecek.
Hastanın durumu günden güne değişiyor.
Yağmurlu bir gün.
Bir gün daha geçti.
Ben her gün kahvaltı yaparım.
Ona her gün telefon ederim.
Neredeyse her gün balık avlarım.
Neredeyse her gün çizerim.
Neredeyse her gün hapşırırım.
Neredeyse her gün avlanırım.
Neredeyse her gün araba sürerim.
Ben hemen hemen her gün gezerim.
Neredeyse her gün münakaşa ederim.
Ben neredeyse her gün sigara içerim.
Neredeyse her gün şarkı söylerim.
Gün boyunca çeviri yaparım.
Tom'u her gün görürüm.
O, gece gündüz çalışır.
O, her gün İngilizce çalışır mı?
Geçen gün oradaydım.
Bir gün o benim olacak.