Examples of using "Copia" in a sentence and their turkish translations:
Bir kopya alacaksınız.
Bana bir kopya gönder.
- Bir kopyasını bize gönder.
- Bize bir nüsha gönder.
Sana başka bir kopya yollayacağım.
O bir kopya.
Bana bir kopya yapabilir misin?
Bir kopyaya ihtiyacım olacak.
Bu kopyayı Tom'a ver.
Bu kopyayı orijinalle karşılaştır.
Bu kopyayı onlara ver.
Bu kopyayı ona ver.
Bu kopyayı ona ver.
Kopyasını orijinali ile karşılaştırın.
Onun bir kopyasını alabilir miyim?
Kopyasını çıkarmam gerekiyor.
İşte bir kopya.
O, kopyayı orijinali ile karşılaştırdı.
O belgenin bir kopyasını sakla.
Bu raporun bir kopyasını alın.
Benim yaptığım her şeyi kopyalıyor.
Bunların bir kopyasını alabilir miyim?
Ben bir kopya oluşturdum.
Bu kitabın bir kopyasını bana verin.
Otopsi raporunun bir kopyasını istiyorum.
O kopya, orijinalinden farklı.
Onlara bir kopya gönderdik.
Ona bir kopya gönderdik.
Ona bir kopya gönderdik.
Bu, orijinalin tam bir kopyası.
Diskin kopyasını kimseye verdin mi?
Planlarımın bir kopyasını en kısa sürede size göndereceğim.
Tom'un vasiyetinin bir kopyasını bulduk.
- O tıpa tıp babasına benziyor.
- O, babasını kopyasıdır.
O raporun bir kopyasını almak istiyorum.
Windows'un bu kopyası orijinal değil.
Sami bir Kuran edinmek istiyordu.
Kitabın bir kopyasını almak istiyorum ama baskısı tükenmiş.
Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.
En kısa sürede o belgenin bir kopyasını istiyorum.
Bu dosyayı kopyala.
Tom onun doğum belgesinin fotokopisini çekti.
Sami yanına Kuran almadan asla yolculuğa çıkmaz.
Tom raporunu Vikipedi'den kopyala-yapıştır yaparak yazdı.
Sözleşmenin bir kopyasını Tom'a faksladım.
Lütfen bunu kopyalayın.
Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.
Lütfen bu sayfayı kopyalayın.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.