Examples of using "Cedere" in a sentence and their turkish translations:
Eğer çökerse beni ezip geçecektir.
O taleplere boyun eğmeyin.
Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
Kalabalık otobüslerde gençler koltuklarını yaşlılara vermelidir.